18 Ağustos 2020,
 0

Kasten insan yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nda belirlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinde beden dokunulmazlığına karşı suçlar adı altında düzenlenen suç unsurunda, bir kişiye ufak bir tokat atılsa da suç işlenmiş olmaktadır.

Yaralama suçu; kişinin vücut bütünlüğünün bozulması, hasara uğratılması, kişiye acı verilmesi gibi durumlarda oluşmaktadır. Suçun faili, bu sayılan maddelerden bir tanesini bile yapmış olduğunda, yaralama suçu oluşmaktadır.

Kasten İnsan Yaralama Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinde belirtilen kasten insan yaralama suçu; direkt kişiye karşı yapılan suçlar kapsamındadır. Bir kişinin kasti olarak, başka bir insanın vücudunda zarar meydana getirmesiyle oluşur.

  • Bir insanın vücuduna acı vermek,
  • Sağlık problemi yaratmak,
  • Algılama yetisini etkilemek, şeklinde gerçekleşmektedir.

Yani Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesine göre kişi, bir başka insanın vücut dokunulmazlığını ihlal etmiş olur. Bir kişiyi kasten yaralamak, sadece ağır şekilde yaralamak anlamını taşımamaktadır. Bir kişiyi kolundan çekmek, itmek, yüzüne tokat ya da yumruk atmak gibi fiiller de kasten insan yaralama suçu kapsamına girmektedir.

TCK 86 Ne Söylüyor?

Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinin birinci fıkrasında, kasten insan yaralama suçu; genel anlamıyla yaralama olarak kullanılmaya başlanmıştır. Buna göre; insan vücuduna acı verme yoluyla yapılan her türlü eylem, sağlığını ya da algılama yetisini bozan her türlü fiil, yaralama olarak adlandırılmaktadır.

Kanunun ikinci fıkrasına göre ise kasten insan yaralama suçunun nitelikli halleri, seçimlik olarak kabul edilmekte ve bentler halinde açıklanmaktadır. Buna göre kasten adam yaralamanın nitelikli halleri;

  • Kasten yaralama suçu; altsoy ya da üstsoydan birine, eşe ya da kardeşe karşı gerçekleştirilmesi,
  • Kasten yaralama suçu; beden ve ruh bakımına göre, kendisini savunamayacak durumda olan birine karşı gerçekleştirilmesi (bu bentte yer alan fiil, ağır cezayı gerektirmektedir),
  • Kasten yaralama suçu; kişinin yaptığı kamu görevi dolayısıyla gerçekleştirilmesi,
  • Kasten yaralama suçu; kamuda görev yapan kişinin, nüfuzunu kötü yönde kullanması,
  • Kasten yaralama suçu; silahla işlendiğinde, kasten insan yaralama suçu nitelikli halleri oluşmaktadır.

Şunu da belirtmekte yarar var ki; kasten yaralama suçunun kanunda belirlenen 86.maddenin ikinci fıkrasının d bendinde bulunan kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötü kullanma şeklinde; kamu görevlisinin, zor kullanma yetkisine sahip olup olmaması değil, nüfuzu itibariyle kasten yaralama suçunu işlemesidir.

Kasten İnsan Yaralama Suçunun Biçimleri

Kasten adam yaralama suçu, Ceza Hukuku’nun en önemli davalarından birini oluşturmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinin ilk fıkrası basit halleri, ikinci fıkrası; suçun daha az cezaya maruz kalacak nitelikli halleri ve üçüncü fıkrasında ise; daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri olarak ayrılmaktadır.

Kasten adam yaralama suçunun biçimleri arasında;

  • Kişinin vücuduna zarar verilmesi,
  • Kişi sağlığının bozulmasına sebebiyet verme,
  • Kişide algılama yeteneğinin bozulmasına sebep olma neticeleri doğar.

Kasten insan yaralama suçu, silahla işlenebilir. Bu durum, kanunun 6. Maddesinde açıklanmıştır. Buna göre;

  • Ateşli silahlar
  • Patlayıcı maddeler
  • Saldırı ve savunma için delici, kesici aletler
  • Saldırı ve savunma amaçlı cisimler
  • Yakıcı, aşındırıcı, radyoaktif, biyolojik maddeler, kasten insan yaralama suçunun biçimlerinden sadece birkaçıdır.

Bir suçun mağduru olduğunuzu düşünüyorsanız, muhakkak olayın gerçekleşmesinin ardından, 6 ay içinde şikâyetçi olunması gereklidir. Burada asıl dikkat çekilmesi gereken konu ise; verilen 6 aylık sürenin, sadece basit tıbbi müdahaleler sayesinde giderilebilecek yaralanmalar için geçerli olduğudur. Tıbbi müdahale ile geçmeyecek olan yaralanmalar ise şikâyete tabi olmaz ve savcılık kendiliğinden suçu takip etmektedir. Bu konuda 8 senelik bir zaman dilimi bulunmaktadır.

Basit Yaralama

Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesi ve ikinci fıkrasında düzenlenen hükmüne göre; tıbbi müdahale ile iyileştirilebilecek her türlü yaralama suçu, basit yaralama olarak adlandırılmaktadır.

Kanunda basit yaralama suçları için, 4 yıl ile 1 yıl arasında hapis cezasına ya da adli para cezası verilmektedir. Basit yaralama suçunda şikâyet etme süresi, eylemin gerçekleşmesinden itibaren 6 ay içerisinde yapılmış olmalıdır.

Erkesim Hukuk, konusunda uzman ve deneyimli avukat ekibiyle, Ceza Hukuku davalarınızda sizlere danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Uzman avukatlarımıza vereceğiniz vekalet ile, basit yaralama ve diğer hukuki davalarınız, hukuka uygun şekilde ilerlemesi sağlanmaktadır.

Önerilen Yazı: Etkin Pişmanlık ve Ceza İndirimi Yasası Nedir?

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama

Kasten adam yaralama suçu içinde, bazı durumlar vardır ki, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama fiilinin oluşmasıyla, mağdur olan kişide, derin izler ve etkiler bırakabilir.

Buna göre;

  • Kişinin duyu organları ve duyuları üzerinde işlevsel bozukluk oluşması
  • Mağdurun konuşmada sürekli zorluk çekmeye başlaması,
  • Yüz bölgesinde, kalıcı bir iz oluşması,
  • Hamile bir kadının, vaktinden önce doğum yapmasına neden olmuşsa; kasten insan yarala suçu (TCK 68) cezası, 3 yıldan daha az olmamaktadır.

Mağdur kişinin vücudunda kalıcı hasarların kalması durumunda, ceza daha fazlalaştırılmaktadır. Buna göre;

  • Mağdur kişinin kasten yaralama suçu karşısında iyileşme durumu olmayan bir hastalık ya da mağdurun bitkisel hayata girmesine neden olma,
  • Kişinin duyu organlarında ya da iç organlarında işlev bakımından bozukluk oluşturma,
  • Konuşma yeteneği ya da kişinin çocuk yapmasına engel teşkil edecek duruma sokma,
  • Kişinin yüz bölgesinin sürekli değişikliğe uğraması,
  • Suçun hamile kadına karşı işlenerek, çocuğunun düşmesine neden olma,

Yukarıda sayılan bu durumlar, kasten adam yaralama suçunun temelini oluşturuyorsa, suçluya verilecek ceza 2 kat daha artırılmaktadır.

Kasten İnsan Yaralama Suçu ve Kemik Kırılması

Kasten insan yaralama suçu sonrasında, mağdurun vücudunda kemik kırılması durumu söz konusu olmuşsa, hareketin vücuda verdiği zarara göre ceza yarısı kadar artırılmaktadır.

Buna göre; mağdurun kemik üzerinde meydana gelen kırık ve çıkığın niteliği göz önünde bulundurularak; ½, 1/3 ya da ¼ oranında ceza artırımına gidilmektedir.

Kasten İnsan Yaralama Suçu Neticesinde Ölüm Meydana Gelmesi

Kasten adam yaralama suçu işlenip ölüm meydana geldiğinde, suçun ağırlaştırılmış şekli meydana gelmektedir. Sonu ölümle sonuçlanan, kasten insan yaralama suçunun cezası, 8 yıl ile 12 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.

Suça konu olan fiillerin içinde diğer nitelikli haller de bulunuyorsa, failin suçu, 12 yıl ile 16 yıl arasında hapis cezası olmaktadır.

Kasten Yaralama Suçunun İhmali Davranışla İşlenmesi

Cezanın indirilmesi sebebi olarak da adlandırılan kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi, Türk Ceza Kanunu’muzda 88. Madde ile belirlenmiştir. Ceza Kanunu’na göre, bu suçun cezasında 3/2 oranında indirim yapılabilir.

Buna göre;

  • Önceden yapılmış bir davranışın, başkasının hayatı üzerinde tehlike yaratmış olması,
  • Failin, bir ihmal sonucu kasten yaralama suçuna karışmış olması gereklidir.

Bu konuda üzerinde önemle durmamız gereken konu ise; kasten insan yaralama suçunda, kasten insan yaralamaya sebep olacak bir ihmal davranışının, direkt olarak etkileyecek davranışa eş değer olması gereklidir.

Kasten İnsan Yaralama Suçu Adli Para Cezasına Çevrilebilir mi?

Adli para cezası; işlenen bir suç sonrasında, kanunlara göre verilen hapis cezası ile verilebildiği gibi, ayrı olarak da verilebilen bir yaptırımdır. Kasten insan yaralama suçu, eğer basit yaralama hali olarak işlenmişse, suçlu hakkında verilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilmektedir.

Şunu da belirtmekte yarar vardır ki, çevrilen adli para cezasının miktarı ödenmediğinde, hapis cezası yeniden işlemeye başlar. Erkesim Hukuk, konusunda uzman ve deneyimli avukatlarıyla ceza hukuku ve diğer hukuk temelleri üzerinde hem danışmanlık hem de avukatlık hizmeti sunmaktadır. Deneyimli avukatlarımıza vereceğiniz vekalet sayesinde, konusunun uzmanı ceza avukatlarımızla, davanız en ince ayrıntısına kadar takip edilerek, sonuçlandırılması sağlanmaktadır.

Kasten Adam Yaralama Suçu ve Meşru Müdafaa (Meşru Savunma)

İşlenen bir suça karşılık mağdurun; suçu işleyen kişiye, yakınlarına ya da suçu işleyen kişinin malına yönelik saldırı üzerine, suçlu işleyen kişinin orantılı şekilde kendisini savunmak için gerçekleştirdiği fiil, meşru müdafaa (meşru savunma) olarak adlandırılır.

Kasten adam yaralama suçunda meşru müdafaa yapan suçlu kişiye, ceza verilmemektedir. Türk Ceza Kanunu’nda bu maddede dikkat edilmesi gereken nokta ise; suçu işleyen kişinin kendini savunma haline geçerek, bu durumdan yararlanması için, yapılan savunmanın, saldırı ile orantılı olması gereklidir.

Kasten Yaralama Suçu Yargıtay Kararları

Kasten insan yaralama suçu kararları, bazı durumlarda Yargıtay’a incelenmesi için gönderilmektedir. Yargıtay’ın kasten yaralama suçu ile ilgili aldığı bazı kararlar ise kısaca şöyle aktarılabilir:

Gazinoda eğlenceye gidilmiş ve olayın mağduru ve olayı gerçekleştiren sanık, masaya konsomatris çağırmıştır. Ancak hesabın yüksek gelmesiyle birlikte, tansiyon yükselmiş ve olayın faili, hesabı ödemeden, gazinodan çıkmıştır. Sabah saatlerine doğru fail, mağdurun evine gitmiş, uzun süren sohbetin ardından, sanık mağdurdan belli bir miktar para almak istemiştir.

Mağdur parasının olmadığını söylediğinde, sanık odanın bir yerinde bulunan İngiliz anahtarıyla, mağdurun kafasına darbe indirmiştir. Ardından sanık, mağduru kollarından tutarak, evin 40-50 metre açığına sürükleyerek, mağdurun 100 lirasını, ehliyetini, nüfus cüzdanını alarak, olay yerinden gitmiştir.

Sanık daha sonra olay mahallinden uzaklaşırken, orada bulunan birine “birini dışarı doğru çektim oraya gidin ölüp ölmediğine bakın” demiştir. Olaya tanık olan kişi, olay mahalline doğru gittiğinde, kişinin gövde kısmının çıplak şekilde yattığını görerek, emniyet güçlerini aramıştır.

Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık hakkında; kasten insan yaralama, yağmalama, evin dokunulmazlığının bozulması suçlarından yargılama başlatılmıştır. Sanık hakkında verilen karar ise mahkûmiyet ve beraat olmuştur. Mahkemenin kararına karşılık temyiz başvurusu yapılmıştır.

Yargıtay tarafından yapılan inceleme sonucunda gerçekleşen yağmalama suçu için verilen beraat kararı yerinde bulunmamış ve Yargıtay ile Cumhuriyet savcısının ortaklaşa aldığı karar neticesinde oy birliği ile bozma kararı verilerek, temyiz davası tamamlanmıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir